Bu defa 1948 yılında, George Orwell tarafından kaleme alınan "1984" isimli romanla karşınızdayım. Kitap okuduğum hiçbir türe benzememesi sebebi ile deyimi yerindeyse ufkumu açtı.
Winston Smith ve Julia'nın öyküsü üzerinden ilerleyen ama aslında dünyanın geldiği hali dün - bugün ve de elbette yarın "Hakikaten şuan bu durumdayız aslında." dedirten bir hissiyatla okuyacaksınız. İnsanların düşüncelerinin, aklından geçenlerin dahi suç teşkil ettiği, sürekli izlenerek, müdahale edilerek, geçmiş, bugün ve gelecek sürekli silinip tekrardan yazılarak yaşıyorsunuz. Bir düşünsenize. Ne kadar korkunç. Aslında okurken hissediyorsunuz o kapana kısılmışlığı ama üzerine biraz düşününce de anlıyorsunuz bugün aslında bu kitapta yazılanlardan ne kadar farklı yaşıyoruz ki?
Kitabın sonunda tabii ki işkenceler, ihanetler ve kabulleniş ile hüzünlü bir son sizi bekliyor olacak. Bu sebeple okurken bir umutla sayfaları sakın çevirmeyin. Sizi temin ederim ki hayal kırıklığı yaşayacaksınız; çünkü en sonunda ne yazık ki kazanan yine devletler olacak. Acımasızca.
Ama son sayfaya geldiğinizde, kafanızın içindeki düşüncelerle uzun bir müddet daha kitap üzerine düşünecek ve bakış açınızı değiştireceksiniz. Buna da emin olabilirsiniz.
Kitaplığımın kıymetlileri bölümünde kendine büyük bir zevkle yer açan 1984 ile sizleri baş başa bırakıyor ve hoş kalmanızı diliyorum...
Kendine iyi bak sevgili okuyucum.
- yazmazsamolmaz
- kubraslisen
